Nagihan Akarsel, hayatı boyunca kadın mücadelesinin öncülerinden ve özgür basının emekçilerinden biri oldu. 24 Haziran 1977’de Gölyazı’da başlayan yaşamı, ona gazeteci, akademisyen, yazar ve mücadeleci bir kadın olarak güçlü bir yol çizdi. Bu yol, zor zamanlar, baskılar ve cezaevi duvarlarıyla çevrili olsa da Nagihan Akarsel her adımında kadın özgürlüğü ve toplumsal cinsiyet eşitliği için büyük katkılar sundu.
Konya’da lise eğitimini sürdürürken başlayan özgürlük arayışı, onu Ankara Gazi Üniversitesi İletişim Fakültesi’ne götürdü. Nagihan Akarsel’in, 1993 yılında üniversite hayatına adım atmış olmasına rağmen siyasi baskılarla yarıda kalan eğitimi, onun mücadelesine engel olamadı. 2001 yılında tutuklandığında bile özgürlükten vazgeçmedi; cezaevinde maruz kaldığı baskılar onu kırmadı, aksine daha da güçlendirdi. Arkadaşlarının da belirttiği gibi, Füruğ Ferruhzad’ın şiirleri ve “Kurtlarla Koşan Kadınlar” kitabı gibi edebi eserler onun dünyasına ışık tuttu.
2007’de cezaevinden tahliye edildikten sonra yeniden başladığı gazetecilik öğrenimi, kadın mücadelesine adadığı hayatını daha da derinleştirdi. Hacettepe Üniversitesi’nde kadın çalışmaları üzerine yaptığı akademik faaliyetler, kadın özgürlüğü konusunda onun ne denli kararlı olduğunu gösteriyordu. 2008 yılında Dicle Haber Ajansı’nda (DİHA) gazetecilik yapmaya başlaması, kadın haberciliğinin gelişiminde önemli bir dönüm noktası oldu. 2014 yılına kadar bu alanda yaptığı çalışmalarla kadınların sesini duyurmak ve onların mücadelelerini görünür kılmak için büyük bir rol üstlendi.
Nagihan Akarsel’in en önemli çalışmalarından biri, Jineoloji alanında gerçekleştirdiği çalışmalardı. Nagihan Akarsel, Kuzey ve Doğu Suriye’de, Süleymaniye’deki Kürdistan Kadın Kütüphanesi’nde ve Jineoloji dergisinde yürüttüğü çalışmalarla bu alana büyük katkısı oldu.
Ne yazık ki, Nagihan Akarsel’in bu mücadelesi, 4 Ekim 2022’de Süleymaniye’de uğradığı silahlı saldırıyla sona erdi. Ancak onun fikirleri, çalışmaları ve mücadele azmi hep yaşayacak. 24 Aralık 2023 tarihinde saldırıyı gerçekleştiren Türkiye vatandaşı İsmail Rasim Rifat Peker ölüm cezasına çarptırılmış olsa da, Nagihan Akarsel’in ailesi ve kamuoyu bu süreç hakkında yeterince bilgilendirilmedi. Azmettiricilerin ve diğer suç ortaklarının yargılanması için hala adımlar atılmamış durumda.
Nagihan Akarsel’in aramızdan ayrılışının ikinci yıldönümünde, onun mücadelesine ve mirasına sahip çıkıyoruz. Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği olarak, Nagihan Akarsel’in anısını yaşatacak ve onun yolundan yürümeye devam edeceğiz. Kadınların sesi olmak, özgürlük mücadelesini sürdürmek, Jineoloji’yi yaşatmak ve onun adına adaleti talep etmek en büyük sorumluluğumuzdur.
Nagihan Akarsel, senin mücadelen her yerde yankılanacak, fikirlerin her kadının yüreğinde yaşayacak.
Mezopotamya Kadın Gazeteciler Derneği (MKG)
